Tuesday, August 25, 2009

benim annem guzel annem

bu hamarat ve calisan ev annesi bloglarini okuyorum, icime fenaliklar geliyor (e ne diye okuyorsun o zaman?). saat 6-7 arasi isten cikarsin, 8de anca eve gelirsin, aksam yemegi hazirlar/yer/sofrayi toplarsin, cocukla 2 oyun oynarsin. saat oldu 11. eh artik yat da sabah ise gidebil ama degil mi? cocukla gecen zaman 2-3 saat en fazla. fazladan bir kisisel zevkine vakit ayirabilenlere bakiyorum uykudan odun veriyorlar. ve iclerinde hep bir huzursuzluk. benim basina gelecek de muhtemelen odur, o neden buradan haykirmayi bir borc bilirim: hayat bu mu ulan!!! kader bu mu!!!!!!

portatif meslek

neden "heryerde yapilabilen" bir meslek edinmedim? avukatlik gibi, ogretmenlik gibi, bakkallik gibi (onu acaba simdiden sonra edinebilir miyim?) .... soyle tasi taragi bavula doldurup, gidip baska yere tezgah acilabilecek bir meslek diyorum. plaza disinda da yapilabilecek birsey. sermayesiz birsey. ben bu hikayeyi silip bastan yazsam? konuyu buradan mutlu sona dondurmek cok zor gorunuyor gozume.